Mezar Kazı Tekniği
Günümüzde olduğu gibi eski medeniyetlerde de ölülere ait cesetler o dönemdeki inançlara göre saklanırdı.
Bu saklama işi medeniyet ve inançlara göre farklılık göstermektedir.
Bu konuda en basit mezar türü toprağa açılmış bir çukur şeklinde olduğu gibi, bazen bu çukurun kenarları taşlarla örülerek bir sandık halinde olabilmektedir burada mezar yerinin belli olması amaç edinilmiştir.
Bu tip basit mezar içindeki cesetler pişirilmiş topraktan yapılmış basit küpler içerisine konularak gömüldüğü gibi normal bir şekilde anne karnında duruş şeklindede gömülürdü.
Cesetlerin yanlarınada da günlük ihtiyaçlarında kullandığı malzemelerden süslemelerinden takılarından yiyeceklerden konulurdu.
Bu tür mezarlarda pek fazla değerli eşyalar bulunmaz,basit mezarlardır.
Çoğu zaman boş olurlar, Yani ölü armağanları hediyeleri olmıyan mezarlar çoğunluktadır.
Eski medeniyetlerde ölüler bazen yerleşim alanları içine de gömülürdü.
Yerleşim alanı içineki bunlar oturulan içinde yaşanılan magara mesken ve ibadethanelerin içerisine gömülen bu cesetler genelde odaların tabanında yer alırdı.
Bazende yerleşim alanı içine gelişi güzel yerlere gömerlerdi bahçe içerisindeki ağaçların altına gibi.
Yerleşim alanları dışına yapılan ölü gömme işlemlerinde genellikle toplu mezarlık alanları oluşturulurdu.
Mezar kazılarında öncelikle dikkat edilmesi gereken unsur, kazılacak mezarın hangi medeniyete hangi din mensubuna ait olduğu bilinmelidir. bilinmiyorsa araştırılmalıdır. Mutlaka bir kanaate ulaşılmalıdır.
Bu alanlara Kazı yapılırken mutlaka deniyimli olmak yada deneyimli birinden yardım almak kazı yapanın kendi menfaatine olacaktır.
Bu tür kazılarda dikkatlice üstten alta doğru kazılarak inilmelidir.
Kazının geniş çaplı olmasına dikkat edilmelidir.
Mezardaki ölüye ait kemiklere ranstlanınca tam orta yerinde temizlenmeli kemiklerin kırılıp dağılmamasına dikkat edilmeli, ölü armağanları alındıktan sonra kemikler paketlenip en yakın müzeye teslim edilmelidir.
Mezarda çıkabilecek içi toprak dolu kap kacak gibi eşyalar rast gele boşaltılmamalı, içindeki toprak paketlenip incelenmek üzere iligili müzeye teslim edilmelidir.
Yerleşim yerleri dışında toprak üzerinde hiç bir nişanesi olmayan mezarlıkların keşfi çoğu zaman rastlantı şeklinde olmuştur. Böyle bir rastlantı esnasında mezarlık alanı iyice tespit edilmeli,
Bunun için:
Mezar olan bir yerdeki bitki örtüsü farklılık gösterir burada otlar zemin yumuşak olduğu için daha değişik bir şekilde görünür.
Mezarlık alanlarında bitki örtüsü boyu çok yüksek olmakla birlikte toprak rengi çevresine göre bir ton daha siyah olur. Bununda sebebi insan bedeninin de yüksek seviyede yağ bulunmasıdır.
Bitki örtüsünün farklılaştığı bu yerde yerde başlanarak 5x5 cm kalınlığında 40 cm uzunluğundaki kazıklar 1x1 metre aralıklarla çakılmalı, ve bu kazıklar ip ile birbirine bağlanmalıdır.
Daha sonra 25 mm kalınlığında darbelere dayanıklı 150 cm uzunluğunda T şeklinde bir demir kazık ile iple yaptığımız plan karelerine merkezine çakmalıyız.
Demir kazığımızın kolaylıkla çakıldığı yumuşak zemin mezardır desekte bazen mezarın üzeri taşlarla ve taş kapakla kapatıldığı zaman bu teori çökmektedir..
Mezarı 25-30cm derinlikte bulacağız diye düşünerek işe başlıyanlar buna hiç başlamasınlar daha iyi zira şu anda bir ölüyü gömmek için en az 1.50 cm derinlik kazılıyorsa o zamanlarda 1.80 cm den daha fazla derinliklerde mezarlar açılmakta idi.
Bazı arkadaşlarımızın boşluk tesbit ettik ama açtığımızda rastlamadık sözleri bunlardan kaynaklanır.
Eğer kazı yaptığınız yer yumuşak bir şekilde aşağı doğru gidiyorsa ve çevresindeki toprak alan sertse büyük bir ihtimalle mezar üzerindesiniz ama bıkmak yok en az 2.5 m kazma işini toprak atma işini göze almalısınız.
Bu anlattıklarımız yasal izin alınmış bir kazıyı var sayarak anlatmış olduk, yasal olmayan kazı yapmaktan kaçınınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder